Köpeğinizin gökyüzü kararmadan dakikalar önce huzursuzlanıp kapıya yöneldiğini veya kedinizin siz daha hasta olduğunuzu fark etmeden gelip ısrarla kucağınıza yattığını hiç yaşadınız mı? Tarih boyunca, hayvanların görünmez tehlikeleri önceden sezdiğine dair sayısız hikâye anlatılmıştır. Bu durum, hepimizin aklına o mistik soruyu getirir: Evcil hayvanlar gerçekten sezgisel mi? Onların bu esrarengiz yetenekleri bir altıncı his mi, yoksa bizim algılayamadığımız bilimsel gerçeklere mi dayanıyor?
Bu yazıda, patili dostlarımızın bu şaşırtıcı “sezgilerinin” ardındaki sır perdesini aralıyoruz. Hayvanların depremleri ve hastalıkları hissedebilme yeteneğini, hem anlatılan hikayelerle hem de bilimin sunduğu somut kanıtlarla inceliyoruz.
Depremleri Hissetme Meselesi: Altıncı His mi, Üstün Duyular mı?
Deprem öncesi köpeklerin durmaksızın havladığı, kedilerin saklanacak yer aradığı veya kuşların topluca havalandığı, deprem bölgelerinde yaşayanların sıkça tanık olduğu durumlardır. Peki, hayvanlar yaklaşan bir sarsıntıyı nasıl olur da önceden fark edebilir? Cevap, doğaüstü yeteneklerde değil, onların insana kıyasla çok daha gelişmiş duyularında yatıyor.
Hayvanlar depremi tahmin etmezler; onlar, bizim hissetmemizin imkânsız olduğu öncül sinyalleri algılarlar.
- P Dalgalarını Hissetmek: Depremler, iki ana sismik dalga türü yayar. Yıkıcı olan ve bizim hissettiğimiz dalgalar “S dalgalarıdır” (ikincil dalgalar). Ancak onlardan saniyeler veya bazen bir dakika öncesine kadar varan bir sürede, “P dalgaları” (birincil dalgalar) adı verilen daha hızlı ve daha zayıf sarsıntılar yeryüzüne ulaşır. Özellikle patileri sürekli yerle temas halinde olan köpekler ve diğer hayvanlar, bu mini titreşimleri hissederek bir anormallik olduğunu anlar ve tepki verirler.
- Elektrostatik Değişimler: Bazı bilim insanları, büyük kaya kütlelerinin yerin altında hareket etmesinin havadaki elektrik yükünde değişikliklere neden olduğunu ve hayvanların bu statik değişimleri hissedebildiğini öne sürüyor.
- İşitme Yetenekleri: Hayvanların işitme aralığı bizimkinden çok daha geniştir. Yerin derinliklerinden gelen ve bizim duyamayacağımız kadar düşük frekanslı (infrasonik) sesleri veya kayaçların sürtünmesiyle oluşan yüksek frekanslı sesleri duyarak yaklaşan tehlikeye karşı alarm durumuna geçebilirler.
Yani köpeğinizin depremden hemen önce havlaması, bir kehanet değil, onun hassas bir sismik sensör gibi çalışmasının bir sonucudur.
Hastalıkları Tespit Etme Yeteneği: Burunlarının Mucizesi
“Kedim ben kanser olduğumu öğrenmeden haftalar önce sürekli karnımın üzerinde yatmaya başladı.” Bu ve benzeri hikayeler, hayvanların hastalıkları sezebilme yeteneğine olan inancı güçlendirir. Bu alanda ise bilim, özellikle köpeklerin koku alma duyusuna odaklanmış durumda ve sonuçlar hayranlık uyandırıcı.
Hastalıklar, vücudumuzun kimyasını değiştirir. Bu değişiklikler, nefesimiz, terimiz ve idrarımız aracılığıyla Uçucu Organik Bileşikler (VOCs) adı verilen mikroskobik koku partiküllerinin salınmasına neden olur.
- Kanser Tespiti: Köpeklerin koku alma duyusu bizimkinden on binlerce kat daha hassastır. Özel olarak eğitilen köpeklerin, belirli kanser türlerini (akciğer, meme, prostat kanseri gibi) hastaların nefes veya idrar örneklerinden %90’ın üzerinde bir doğrulukla tespit edebildiği bilimsel çalışmalarla kanıtlanmıştır.
- Diyabet (Hipoglisemi): Bir diyabet hastasının kan şekeri tehlikeli bir şekilde düştüğünde (hipoglisemi), vücudu özel bir koku yayar. “Diyabet uyarı köpekleri” bu kokuyu alarak sahiplerini henüz baygınlık geçirmeden uyarmak için eğitilirler.
- Epilepsi ve Migren Atakları: Bazı köpeklerin, sahipleri bir epilepsi nöbeti veya migren atağı geçirmeden hemen önce vücut kimyasında veya davranışlarında meydana gelen belli belirsiz değişiklikleri fark ederek uyarıcı bir davranış sergilediği bildirilmiştir.
Kediler ise daha çok davranışsal değişikliklerle bu “sezgilerini” gösterirler. Vücut sıcaklığındaki hafif bir artışı, hareketlerimizdeki yavaşlamayı veya ruh halimizdeki değişikliği fark ederek, hasta veya ağrılı bölgenin üzerine yatıp mırlayarak hem kendilerini hem de bizi rahatlatmaya çalışabilirler. Mırlamanın iyileşmeyi hızlandıran frekanslarda titreşimler yaydığı da bilinmektedir.